Bünyesinde ortaokul bölümü de bulunan Nilüfer Anadolu İmam Hatip Lisesi, 2 yıldır uyguladığı programla öğrencilerine bilim ve teknoloji derslerinden sanat etkinliklerine birçok konuda eğitim veriyor.

 

Lise ve ortaokuldaki öğrenciler, yabancı dilleri etkin şekilde öğrenmenin yanı sıra öğretmenleriyle birçok projeye imza atıyor.

 

Fen ve sosyal bilimler alanında proje okulu da olan liseden mezuniyetlerinde uluslararası geçerliliği bulunan IB diploması alacak öğrenciler, ABD ve Avrupa'daki üniversitelere girişte ayrıcalık kazanacak.

 

Yetkilendirme belgesi sahibi okul, 150'si IB kapsamında olmak üzere 600 öğrenciyle eğitim öğretime devam ediyor.

 

162 ülkede uygulanan Uluslararası Bakalorya (IB) eğitim sistemini inceleyen okul yöneticileri, Nilüfer Anadolu İmam Hatip Lisesinde de bu sistemi uygulamak için çalışma başlattı. "Orta yıllar" sürecine 127 öğrenciyle başlayan okul, 2 yılın sonunda Uluslararası Bakalorya programının içinde "orta yıllar" programını da uygulayan ilkokul olma unvanı elde etti. 

 

Düşünen, araştıran, millî ve manevi değerlere bağlı çocukları "orta yıllar" programıyla liseye taşımak istediklerini dile getiren eğitimciler, Din Öğretimi Genel Müdürlüğünün bu konuda ciddi çalışmalar yaptığını; bugün İngilizce, Fransızca, İspanyolca gibi diller ve teknoloji üzerine de kurgulanmış imam hatip okulları olduğunu ve dönüşümü, geleneklerin getirdiği yapıyı koruyarak sürdüreceklerini belirtiyor. Okulun öğretmenleri; sadece din eğitimi vermediklerinin, öğrencilerinin doktor, mühendis gibi farklı meslek alanlarında başarılı bireyler olacağına inandıklarının altını çiziyor. 

 

Küresel bir program olması sebebiyle IB programına dâhil olan bir öğrenci, Türkiye sınırlarının dışına çıkabiliyor ve dünyanın seçkin üniversitelerinde referans kabul edilen bir IB diploması oluyor. Öğrencileri hem sanatsal hem fiziksel hem de bilişsel olarak sorgulayıcı bir birey hâline getiriyor. 

 

Okulun 6. sınıf öğrencilerinden Fatma Ecrin Esmer, IB programı dâhilinde dersler aldığını, bu uygulamanın kendisi için ideal olduğunu kaydetti. Okul yönetimi tarafından öğrencilere çok büyük avantajlar sunulduğunu vurgulayan Esmer, "Sınıflarımız tamamen interaktif dizayn edilmiş; kendi çabalarımızı katarak bir uygulama gerçekleştiriyoruz, bunlar çok önemli. Önce kendi içimde olan engelleri kırıp insani değerlerimi kaybetmeden dünyaya açılmak istiyorum. Bu program dâhilinde iyi yerlere gelebileceğimi düşünüyorum. Kendimi tıp alanında geliştirip insanlara yardımcı olmak da en büyük hedeflerimden biri." diye konuştu.

 

İbrahim Enes Yıldız ise okul ve program sayesinde İngilizce dil bilgisinin geliştiğini anlattı. Yıldız, yapılan projelerle farklı bakış açıları kazandığını ifade ederek IB programıyla yurt dışındaki üniversitelere geçiş yapılabildiğini, okulda bulunan resim ve bilim atölyelerinde kendisini geliştirdiğini, hedefinin yurt dışında doktora olduğunu dile getirdi.

 

Furkan Mustafa Arı da okulun laboratuvarını çok sevdiğini ve çeşitli deneyler yapabildiğini anlattı. Derslerinin çok iyi geçtiğini söyleyen Arı, "Otizmle ilgili ön yargıları kırma projesi yapmıştık. Otizmle ilgili bir sunum yaptık ve sonrasında ön yargılarımızı nasıl kırdığımızı açıkladık, bu da çok hoşuma gitti. Okula gelmeden önce İngilizcem iyi değildi ama buraya gelince ilerleme kaydettim." dedi.