Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer; Yenimahalle Bilim ve Sanat Merkezinde BİLSEM'lerin Altyapısının Güçlendirilmesi Projesi Atölye Tanıtım ve Açılış Programı'nda, son 20 yılda eğitime erişim ve eğitimin demokratikleşmesinin önündeki engellerin kalktığını ve bu dönemde ilk kez kız çocukların okullaşma oranlarının, erkek çocukların sayısını geçtiğini söyledi.
Ülkelerin gelişmesinde insan kaynağının önemine dikkati çeken Özer, Türkiye'nin her tarafındaki bilim sanat merkezlerinde özel yetenekli öğrencilerin yeni programlarla sürekli desteklendiğini anlattı.
Bilim sanat merkezleriyle ilgili üç hedeflerinin bulunduğuna, bunlardan birinin erişimi kolaylaştırmak olduğuna işaret eden Özer, şöyle devam etti:
"81 ilde 183 bilim sanat merkezimiz vardı ancak saha ziyaretlerinde ilçelerden ilçelere 50, 60 ya da 100 kilometre uzaktaki bilim ve sanat merkezine gitmek için çocuklarımızın uzun yollar katettiğini gördük. Dedik ki erişimi kolaylaştıracak şekilde imkân olan tüm noktalara bilim sanat merkezi kuralım diyerek 2021'in sonunda bilim sanat merkezlerinin sayısını 225'e çıkardık. 2022 yılında hedef olarak 350'yi koymuştuk. Dört ayda hedefimizi aştık ve 355'e ulaştık. Şu anda 81 ilde 355 bilim sanat merkezimiz; gençlerimizin, çocuklarımızın hizmetindedir. İnşallah, bu sayı daha çok artacaktır."
İkinci olarak tüm bilim sanat merkezlerine en az 1000 kitaptan oluşan kütüphane oluşturma hedefini tamamladıklarını bildiren Özer, bunun yanında tüm okullara kütüphane kurduklarını hatırlatarak "2021 yılının son 2 ayında 16 bin 361 yeni kütüphane kurup göğsümüzü kabartarak 'Kütüphanesi olmayan tek bir okulumuz bile yok.' diyebildik." ifadelerini kullandı.
Yıl sonuna kadar okul kütüphanelerinde 60 milyon olan kitap sayısını 100 milyona ulaştırmayı hedeflediklerini kaydeden Özer, çocukların bilim ve akademik becerilerin yanında kültür, sanat, spor alanlarında donanımları için sunulan imkânlardan faydalanmasını istediklerini dile getirdi.
Üçüncü hedeflerinin fikrî mülkiyet ve sınai haklar olduğunu belirten Özer, ülkelerin gelişmelerinde en kritik konulardan birinin fikrî mülkiyet ve sınai haklara ağırlık veren şirketlerin ihracat kalemleri olduğuna dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Artık katma değeri yüksek olan üretim, inovasyon ve farklı yaklaşımlarla ülkeler rekabet güçlerini artırmaya çalışıyorlar. Biz de Bakanlık olarak bu özel çocuklarımızın kümelenmiş olduğu bilim sanat merkezlerini, fikrî mülkiyet ve sınai hakların merkezi yapmak istedik. Onun için Türk Patent ve Marka Kurumuyla iş birliğine giderek tüm bilim sanat merkezlerimizin yöneticilerini, öğretmenlerini, öğrencilerini fikrî mülkiyet ile ilgili bilgilendirici eğitimlerden geçirdik ve çok kısa sürede bu çalışmalar meyvesini verdi. 2021 yılında, 225 bilim sanat merkezinde 2 bin 657 fikrî mülkiyet ürünü tescil için başvuru yaptı ve bu başvurulardan 13 patent, 39 faydalı model, 8 marka ve 1245 tasarım olmak üzere 1305 ürünün tescili alındı.
Artık bu özel yetenekli çocuklarımız; fikrî mülkiyetin, inovatif yaklaşımların yaygın bir kültür olarak yerleşip geliştiği bilim sanat merkezlerinde vakitlerini geçirecektir. Bu, ülkemizin geleceği adına uzun vadede attığımız en önemli adımlardan biridir çünkü bu çocuklarımız, bu kültürle yetişerek yükseköğretim kurumlarına gittikleri zaman aynı yaklaşımları orada da arayacaklardır. Dolayısıyla bizim gerçekten güçlü bir şekilde kalabilmeniz için fikrî mülkiyet ve sınai haklar ile ilgili kültürün, temel eğitimden yükseköğretime, eğitimin tüm kademelerinde yaygınlaştırılması gerekiyor. Bununla ilgili çalışmalarımız da verimli bir şekilde ilerliyor."
Bakan Özer, bugünkü törende 58 ildeki BİLSEM'lerde 160 atölyenin açılışını yaptıklarını vurgulayarak "Biz sadece bilim sanat merkezlerinin sayısını artırmıyoruz; aynı zamanda altyapısını, donanımını artırmak için büyük mücadele veriyoruz, büyük kaynaklar ayırıyoruz." dedi.
Bu atölyelerin bilim sanat merkezindeki öğrencilerin çok daha nitelikli bir şekilde savunma sanayinden uzay ve havacılık teknolojilerine, animasyondan dijital içerik üretimine, yapay zekâ otomasyona kadar tüm alanlarda özel yetenek kapasitelerini geliştirmelerine önemli katkılar sağlayacağını dile getiren Özer, atölyelerin yaygınlaştırılmasının önemini anlattı.
Bilim ve sanat merkezlerinde tüm öğrenciler için yaz okulu açılacak
Bakan Özer, BİLSEM'lerle ilgili yeni bir duyuruyu paylaşmak istediğini belirterek şunları kaydetti:
"Bilim sanat merkezlerimiz, eğitim öğretim dönemi içinde özel yetenekli öğrencilerimizin yeteneklerini geliştirmeye katkı veren birimler. İlk kez bu yaz itibarıyla bilim sanat merkezlerinde sadece bilim sanat merkezine seçilmiş öğrenciler değil; 2'nci sınıftan 12'nci sınıfa, tüm öğrencilerimize yaz okulu açacağız. Yaz okulunda iki ders olacak: biri bilim, ikincisi sanat... Okullar arasındaki imkân farklılıklarını azaltmak için kullandığımız bir mekanizma var: destekleme ve yetiştirme kursları. Artık bilim sanat merkezlerimiz de destekleme ve yetiştirme kursları kapsamına alıyoruz. Öğretmenlerimiz, bilim sanat merkezindeki öğretmenlerimiz de bu kapsamda tüm öğrencilerimize yaz okullarında bilim ve sanat ile ilgili hazırlamış oldukları programı paylaşacaklar. Yani biz artık Mill3i Eğitim Bakanlığı olarak sadece akademik eğitim öğretim yılına değil, 12 aya bakacağız ve gençlerimizi hiç yalnız bırakmayacağız. Her zaman gençlerimizin akademik gelişimi, kültür, sanat, medeniyet bilinci Türkiye'nin nereye doğru gittiği, Türkiye'nin iddiaları hepsini kapsayacak, içselleştirecek şekilde her daim onların yanında olup her türlü desteği sunmaya devam edeceğiz."
Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürü Kemal Varın Numanoğlu da BİLSEM'lerin zihinsel yetenek, görsel sanatlar ve müzik alanında destek eğitim vermek üzere faaliyet gösterdiğine işaret ederek öğrencilerin 2'nci sınıftan 12'nci sınıfa, proje tabanlı eğitim imkânından yararlandığını dile getirdi.
Törenin ardından kurulan atölyeyi gezen ve görme engelli öğrenci Ada Karakocaoğlu'nun piyano resitalini dinleyen Özer, orbit cihazı hediye ettiği öğrenciye ayrıca piyano sözü de verdi.